Arama

GOLSÜZ DERBİNİN YÜKÜ: SAHANIN ORTASINDA TUTULAN NEFES

02/11/2025 17:06 | Son Güncelleme : 07/11/2025 07:52 | Okunma Sayısı : 86 | Golvar


GOLSÜZ DERBİNİN YÜKÜ: SAHANIN ORTASINDA TUTULAN NEFES



Şampiyonluk yarışının iki ana aktörü sahneye çıktı; alkış, gürültü, enerji yerindeydi. Eksik olan tek şey, futbolun en basit gerçeğiydi: gol. Galatasaray ile Trabzonspor, oyunun ritmini zaman zaman yükseltti ama beceri eşiğini bir türlü aşamadı. Final pasları telaşlı, tercihler dağınık, vuruşlar eksik kaldı. Bu yüzden 0-0, skordan çok zihin hâlini anlatan bir sonuç oldu: “Kazanamıyorsam, kaybetmeyeyim.”

TRABZONSPOR’UN MERKEZ SIKIŞTIRMASI

Fatih Tekke, planını merkezdeki kan dolaşımını kesmeye kurdu. Hatlar arasını daralttı, pas kanallarına tıkaç koydu; özellikle ilk bölümde topu sakin ve temiz kullanarak Galatasaray’ın ön alan presini boşa düşürdü. Uzun-kısa karışımlarla çıkışlar yaptılar; eksik olan, o çıkışların sonundaki hız ve son dokunuştu. Zupkov’un kornerleri ve ceza sahasına girişleri tehditkârdı; “gol kokusu” ise hep buharlaşıp gitti.

GALATASARAY’DA RİTİM KIRILMASI

Galatasaray cephesinde oyunun hikâyesi, kanatların verimsizliğiyle yazıldı. Yunus gününde değildi; Barış Alper çok koştu ama karar kalitesi düşük kaldı. Sane ikinci yarıda sorumluluk alarak oyunu sürüklemeye çalıştı; pas-ver, tekrar iste, şut dene… Ama yanındaki parçalar senkron tutmayınca Sane’nin çabası izole bir çırpınışa dönüştü. Osimhen’i topa yüzü dönük buluşturamadılar; ilk ciddi tehlike ancak bir duran top dizilişinde geldi. Icardi hamlesi, dakikalar daralırken ceza sahasında hacim yarattı ama bitiricilik kapıyı aralayamadı.

LEMINA’NIN “STOPER” DERSİ

Sanchez yokken en büyük soru işareti geride kimin “omurga” olacağıydı. Cevap net geldi: Lemina. Doğru mesafe, doğru temas, “her kafaya zıplama” refleksine kapılmayan sabırlı savunma… Onuachu’yu sırtı dönük oyunda boğma planının ana halkası Lemina’ydı. Yanındaki Abdülkerim de kademede akıllıydı. Trabzon’un uzunlarının çoğu düştü ama ikinci topları Galatasaray orta sahası istediği sıklıkta süpüremedi; bu da ev sahibinin ikinci dalgalarını zayıflattı.

KALECİLERİN GECESİ

Böyle maçlarda “atanlar” konuşulamadıysa “tutanlar”a sıra gelir. Uğurcan, Zupkov’un kafasını ve kornerden gelen serseri mayınları soğukkanlı topladı; Onana, Osimhen–Icardi’nin art arda vuruşlarında doğru pozisyon alarak puanı mühürleyen hamleyi yaptı. İki kaleci, maçın gidişatını değiştirecek ekstra hatayı da yapmadı. Derbinin bir başka adı bu yüzden şuydu: “Hatalar Ligi” değil, “Hatasız Bekleyiş.”

HAKEM VE OYUNUN AKIŞI

Saha içi tansiyon yüksek değildi ama oyun çok durdu. Sarı kart çıtasının gereğinden fazla yukarıda tutulması, ritim kırılmalarını artırdı. Bu iklimde teknik kaliteyi parlatmak daha da güçleşti. Derbilerde bazen erken bir sarı, kavgayı değil netliği getirir; dün gece tam tersi yaşandı: gri alanlar büyüdü, tempo söndü.

TEKNİK DOKUNUŞLAR: TEMKİN GALİP

Okan Buruk, Icardi hamlesiyle ceza sahasında referans noktası aradı; kenarı Jakobs–Eren çalışkanlığıyla dengelerken merkezde “tek vuruşluk çözüm” umdu. Tekke ise Icardi’yi görünce orta blok yoğunluğunu artırıp pas kanallarını kapattı; “bir puan, iki puan kaybından iyidir” mantığıyla temkin kazandı. İki teknik adam da “kontrol”ün sigortasını sökmeyi tercih etmedi.

OYUNCU HİKÂYELERİ: BASKI VE YÜK

Barış Alper’in üzerinde görünür bir ağırlık var. Koşuyor, zorluyor; fakat her yanlış karar tribünde iki kat yankılanıyor. Çözüm, yalnızca bir gol ya da bir asist değil; pas istasyonlarına daha çok katılıp tek-çift duvarla ritmini bulması. Yunus’un formsuzluğu, Sane’nin çabasını yalnızlaştırdı; Osimhen’e ilk temas kalitesini sağlayacak merkez bağlantısı kurulamadı. Trabzon tarafında ise gençlere yaslanan disiplinli iskelet, “şimdi olmasa da az sonra” duygusunu veriyor.

PUAN TABLOSUNUN SESSİZ SONUCU

Kağıt üstünde beraberlik, sahada ise psikolojik bir salınım. Galatasaray için “evde iki kayıp” hanesi büyürken, Trabzonspor “en zorlu deplasmanlardan birinde imza atılmış beraberlik”le geleceğine güven tazeledi. Üstelik yarın oynanacak derbinin sonucuna göre yarışın dengesi yeniden yazılabilir. Bu yüzden bu 0-0, tabelada küçük; hikâyede büyük.

SON SÖZ: BİR NEFES, BİR KIYIMET

Derbiler bazen bir golün değil, tek bir doğru tercihin peşinden koşar. Dün gece o tercih gelmedi. Futbol, coşkuyla akıl arasındaki o ince köprüde ilerler; köprü sallandığında ilk düşen şey estetiktir. Estetik düştü, puanlar paylaşıldı. Geriye kalan, iki kampın da not defterine yazdığı şu cümle: “Kontrol ettik; şimdi üretmek zorundayız.”

Saygı ve sevgilerimle
Erdal BOZKURT

Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.

Yorumlar

ad image