KÖTÜ OYUNA RAĞMEN GELEN 3 PUAN

Galatasaray, Eyüpspor’u Atatürk Olimpiyat Stadı’nda 2-0 geçerken skor tabelası tanıdık bir hikâye yazdı: Zor açılan kilit, bireysel kalite, ikinci yarı dokunuşu ve serinin sürmesi. Maçın gollerini Mauro Icardi ile Yunus Akgün attı; perdenin arkasındaki başrol ise oyuna girdikten sonra tempoyu yukarı çeken Barış Alper Yılmaz’dı.

KÖTÜ İLK YARI, YAVAŞ RİTİM

Milli ara dönüşü ağır geçen bacaklar, rüzgâr, sert zemin ve Eyüpspor’un beklenen kapanması… İlk 45 böyle özetlenir. Topa sahip olma yüzdesi yüksek görünse de merkezde yığılan pas trafiği üretime dönüşmedi. Sane, İlkay, Yunus ve Icardi aynı koridorlarda sıkışınca genişlik kayboldu; ceza sahası içi dokunuş sayısı sınırlı kaldı. “Top bizde—fakat ne yapıyoruz?” sorusunun cevabı çıkmadı.

BARIŞ ALPER’İN GİRİŞİ: VİTES DEĞİŞTİ

Dakikalar 56’yı gösterirken Okan Buruk’un hamlesi oyunun ruhunu çevirdi. Barış Alper Yılmaz’ın enerjisi, dikine koşuları ve şut tehditleri Eyüpspor’u geri itti; Galatasaray rakip yarı sahaya yerleşti. Direğe takılan bir şut, iki kez savunmayı zorlayan dripling, bir kilit pas ve Yunus’a servis… Barış sahaya “eko” modda giden arabayı “spor” moda aldı. Baskı öne taşındı, ceza sahası içi temaslar arttı; skor da zaten oradan doğdu.

İCARDİ: YÜRÜSE DE SON VURUŞ

Hazır olmama emareleri, düşük koşu mesafesi ve ritim eksikliği; evet. Fakat Icardi’nin oyunu sayılar üstünden okudur: Ceza alanında doğru anda doğru koşu, tek vuruş. Ahmet Kutucu’nun çizgiye inen koşusuyla gelen pas, Icardi’nin ustalığıyla buluştu ve kilit açıldı. Bir santrfor kimi gün “sadece” bitirir; o günlerden biriydi.

YUNUS AKGÜN: SON NOKTA

İkinci gol öncesi Eyüpspor’un geriden oyun kurma ısrarı, Galatasaray’ın önde baskısıyla çarpıştı. Top kaybı sonrası Yunus, karşı karşıya pozisyonda işi bitirdi. Oyunun belirli anlarında kaybolsa da skora dokunma mahareti, formayı tutma adına en sağlam argümanı.

İLKAY’IN İLK GECESİ: ÇOK YÖNLÜLÜK

İlkay Gündoğan ilk maçında önce forvet arkasına yakın, hamle sonrası Torreira’nın yanına kayarak oyunu iki hat arasında organize etti. Yüksek pas isabeti, açılar yaratma disiplini ve oyunu sakinleştirme becerisi; “6-8-10” üçlüsünün her hanesinde oynayabileceğini yine gösterdi. Bugün vitrinlik aksiyon az, yönlendiricilik çoktu.

SİNGO & SZALAI DOKUNUŞU

Singo’nun stoperde atletik güveni, Szalai’nin sağ çizgiye alışmış sakinliği hücum başlangıçlarına netlik kattı. Oyunun kırıldığı ilk gole giden sekansın kaleciden, sonra Singo–Szalai üzerinden hızlanması da tesadüf değildi.

UĞURCAN: TEMKİN VE TEMİZ SAYFA

Dağıtımda bir-iki riskli pas hatası not defterine yazılır; buna karşın “ilk maç–ilk clean sheet” kaleci adına değerli. Modern kaleci tartışmaları uzayıp gider; ama özünde kaleci önce kurtarır, sonra oyun kurar. Uğurcan, hatırlı anlarda oyunu doğru başlattığında hücum ritminin de hızlandığını gösterdi.

ZEMİN VE ATMOSFER: PERFORMANSA GÖRÜNMEYEN ETKİ

Atatürk Olimpiyat Stadı’nın rüzgârı, sert yüzeyi ve tribün–saha mesafesi temposu kıran bir üçlü. Görüntü “yeşil”, ayak hissi “sert”: Kaymalar, seken toplar ve pas hızının düşmesi; hepsi ritim düşüklüğüne katkı verdi. Büyük bütçelerin yanında zemin yatırımı artık lüks değil, zorunluluk.

SÜPER LİG’E YETER, AVRUPA’YA DEĞİL

Lig ritminde yüzde 30-40’lık performansla dahi seri devam edebilir; nitekim 5’te 5 ve Beşiktaş yenilgisinden sonra uzayan galibiyet alışkanlığı bunun kanıtı. Fakat Şampiyonlar Ligi eşiğinde çıta farklı: geçiş savunması, ikinci top sertliği ve ilk baskı kalitesi üç kademede yükseltilmeli. Frankfurt, tempo ve pres disiplinini ısrarla dener; merkez kaymalarıyla rakibi boğar. Orada dakikalar değil, anlar belirler. O anlarda Barış’ın enerjisi, Lemina–Torreira türü ikili denge ve ilk pas güvenliği zorunlu.

OKAN BURUK’UN YÖNETİMİ: İNCE AYAR ZAMANI

Lemina–Sara–Torreira üçgeninin dakikalarını yönetmek, Sane’nin adaptasyonunu hızlandırmak, Icardi–Osimhen dengesini doğru kurgulamak… Teknik ekibin önündeki ana dosyalar. Eyüpspor karşısındaki Kutucu hamlesi “cesur” görünse de asiste yazıldı; kulübeyi oyuna bağlayan her dokunuş Avrupa akşamlarında altın değerinde.

SON SÖZ

Galatasaray, Eyüpspor virajını ikinci yarı refleksi ve yıldız dokunuşuyla döndü. Skor tabelası güçlü; performans grafiği uyarıyor. Lig için alışkanlık, Avrupa için ivme gerekiyor. İvmenin anahtarı ise net: önce zemin, sonra tempo; önce geçiş güvenliği, sonra yaratıcılık. Barış’ın ateşi, Icardi’nin soğukkanlılığı ve İlkay’ın aklı aynı karede buluştuğunda, o ivme kendiliğinden gelir.

Saygı ve sevgilerimle
Erdal Bozkurt