Kendi düşen ağlamaz | Kader ağlarını örüyor  

Galatasaray'ın Gençlerbirliği'ni 3-2 mağlup ettiği karşılaşmanın en çok konuşulan isimlerinden biri şüphesiz ki Yusuf Demir'di. Yusuf Demir, uzun zaman sonra kendisine gelen bu fırsatı o kadar kötü değerlendirdi ki; 17. dakikada Lemina'nın yerine oyuna girmesine rağmen ilk yarı bitimiyle oyundan alındı. Bu, bana göre Yusuf Demir'e verilen son şanstı Galatasaray döneminde.

Bu arada "Okan hoca Yusuf'a sürekli şans vermeye meraklı mı?" derseniz, ben "değil" derim çünkü Yusuf bu senaryoyu kendi çizdi, kendi düşen ağlamaz. Geçtiğimiz sezonun başına geri dönelim; Galatasaray'da her sezonun bir kahramanı çıkar, küllerinden doğar. Geçen sezonun başında, "Her sezonun bir hikayesi,  bir sürpriz ismi olur. Yusuf Demir bu sezonun hikayesini yazmaya müsait durumda. Ayrılık sürecinin hep ucundan döndü bundan daha iyi bir kendini gösterme fırsatı bulamaz. 2 sezon önce Boey küllerinden doğmuştu, bu sezon Yusuf neden olmasın…" demiştim, maalesef ki o hikayeyi yazamadı Yusuf.

O sezonun hikayesini yazan isim ise Yunus Akgün oldu. Bu bir tesüdüf müydü? Tabii ki de hayır. Yetenek olayını bir kenara bırakıyorum, Yusuf da boş çocuk değil ancak aradaki en büyük farkı söyleyeyim… Yunus Akgün kendisi yeterli görülmediğinde 2 kez kiraya gitti; biri Adana Demirspor biri Leicester. Oralarda kendini geliştirdi, yeni şeyler öğrendi ve daha da üstüne koydu. Yusuf Demir, kendisi yeterli görülmediği ve kiralık gönderilmek istendiği 3 transfer döneminde ya takım beğenmedi ya da gitmek istemedi.

İlk sezonu bittiğinde Basel’e kiralık olarak gitmişti onda da tarihin en kötü takımlarından birine denk geldi şansına, sakatlıklar da peşini bırakmadı. Bunun üzerine Yusuf bir daha hiç denemedi. Tamam gitmek istemedin diyelim, Galatasaray seviyesinde görüyorsun kendini, Galatasaray’da kendini göstermek istiyorsun diyelim, o zaman kendini her zaman hazırda tutacaksın, bu şekil top oynamayı unutmayacaksın…

KADER AĞLARINI ÖRÜYOR

Gençlerbirliği maçında hem Singo sakatlandı, hem de Sallai kırmızı kart gördü. Tabii durum böyle olunca herkesin aklına, 'Derbide kim sağ bek oynayacak?' sorusu geldi.

Kaan Ayhan'ın güncel bir sakatlığı olduğu için herkes Barış Alper Yılmaz'ı düşünüyor ancak ben geçen gün de söylediğim gibi; Kaan'ın Fenerbahçe derbisine yetişeceğini düşünüyorum. Kaan Ayhan'ın oynadığını varsayalım, şu kadere bakar mısınız; 2 senede 47 milyon euro harcanan 3 yeni sağ bek, 6 milyon euro’luk 1 devşirme sağ beke rağmen yine sağ bekte Kaan Ayhan.

Jelert yapı olarak Okan hocanın oyununa uymadı, çabuk harcandı diyelim. Frankowski zaten başlı başına taraftar baskısı ve panik transferi bana göre, üçlü sistemde kalacak olsaydınız hadi neyse de, üçlü sistem de de kalmadınız. Bu ikisine planlama hatası dersiniz ancak Singo ve Sallai işini planlama hatasıyla açıklayamazsınız. Kısacası kader ağlarını yine Kaan Ayhan için örüyor. Eğer olur da Fenerbahçe derbisine yetişirse, Kaan'ın yine elinden geleni yapacağını düşünüyorum ben...

Sevgi ve saygılarımla

KAĞAN DURSUN