TÜRKİYE TEK YÜREK OLDU!

0

Ülkemizde belki de son yüz yılın en büyük felaketine şahit olduk. Raporlar neticesinde Dünyada da gerçekleşmiş en büyük üçüncü felaket oldu. 7.7 derecesinde deprem zaten çok büyük bir felaket iken 19 dakikada 7.7, 6.4, 6.1, 6.0’lık ve bunlardan 9 saat sonra tekrar 7.6’lık bir deprem olması büyük facialara maalesef yol açtı. Ülkede her şey durdu. Ne acıdır ki böyle felaketler olduğu zaman ders alabiliyoruz ancak milletimiz olarak çok büyük bir dayanışma örneği de göstermiş olduk. 11 ili sarsan ve etkileyen, yıkımlarına sebebiyet veren felakette ülkenin temel taşı olan futbolda da camiaların dayanışmasına şahit olduk.

Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve birçok kulüp daha düne kadar birbirlerine nefret ile bakan, aynı masada oturmayan, yolda birbirlerine yan bakan camiaların başkanları aynı zeminde ortak paydada yardım ellerini ortak bir şekilde uzatmayı başardı. Adeta yardımlaşma rekabetine giren ve bir spor camialarından farklı olarak Sivil Toplum Örgütü gibi hareket eden kulüplerimiz, ellerinden ne geliyorsa yaptılar. Deprem bölgelerine toplamda 200 tırı aşkın yardımlar gönderildi. Kulüp başkanları ve yöneticiler doğru koordinasyon yaparak düzeni sağlamayı başardılar. Kameralar karşısına beraber geçerken ortaklık ve dayanışma mesajlarını da hep verdiler. Kulüpler Birliği olarak ligden Hatay ve Antep’in çekilmesinin ardından da mâli yüklerini, borçlarını da sırtlayabileceklerinin mesajını verdiler.

Futbol, sadece futbol değildir deriz her zaman. Bunun çok büyük bir örneğine şahit olduk. Deprem bölgesinde enkazın altından kurtulanların takımlarını, futbolcularını, teknik direktörlerini düşünmeleri, onlar ile görüşmek istemeleri de tam olarak aslında ne kadar büyük bir önem arz ettiğinin, bu sporun sadece saha içinde kalmadığının da büyük bir göstergesi oldu. Süper Ligler iptal edilirken sadece Türkiye’de değil, dünyanın her bir liginde saygı duruşları yaşanırken her ligde bağış kampanyaları yaşandı. Premier League, Eredivisie, Ligue 1, Serie A hemen hemen hepsi, kulüplerin insiyatifinde bilet ve bağış kampanyaları düzenledi.

Mecbur kalınan bir maçımız vardı, Trabzonspor – Basel. UEFA maçı… Gerçekten zorunda olduğumuz bir maçtı ve tüm Türkiye tek yürek olduk. Tüm biletlerin bağışlandığı maçta renk ayırt etmeksizin herkes Trabzonspor’u destekledi. Milli yasın bitmesinin ardından oynanacak ilk maçın önemi ülkemize moral açısından da kıymetliydi. Trabzon’da açılan koreografi de buna ışık tuttu, hepimizi duygulandırdı. Ali Koç’un Trabzon’a gitmesi, Trabzonspor tribünlerinde Fenerbahçe bayrağının dalgalanması, localarda Galatasaray ve Beşiktaşlıların misafir edilmesi ile adeta bir Milli Maç havasındaydı ve Trabzonspor da Basel’i devirerek bu durumda ülkeye moral oldu.

Süper Lig olarak karışık bir düzenin de içerisine girdik. Hem 2 takımın ligden çekilmesi hem yine ligin ertelenmesi hem de şimdi 10 Haziran Şampiyonlar Ligi finaline de yetişmek zorunda olduğundan sıkışması ile birlikte nasıl bir senaryo izleyeceğimizi şu an ön görmek pek mümkün değil. Ülkemizin bu acı günlerinin bir daha yaşanmaması, sporun ve futbolun birleştiriciliğinin de daimi sürmesi dileği ile önümüzdeki süreci hep beraber takip edeceğiz.