Temsilcimiz Fenerbahçe, Uefa Konferans Ligi ön eleme rövanş maçında Maribor’a konuk oldu. Turun ilk ayağını 3-1 geçmeyi başayan ekibimiz, deplasmanda da 3-0’lık galibiyetle turladı ve Play-Off’taki rakibi Twente ile eşleşti.
Temsilcimizin maça başlayan 11’i; İrfan Can, Ferdi, Samet, Peres, Oosterwolde, İsmail, Zajc, Szymanski, İrfan Can Kahveci, Batshuayi ve Tadic’ti. Stoper tandemi, sol bekte rotasyona giden Fenerbahçe, Dzeko’yu da dinlendirdi. Kaleci için rotasyona gitti demek istemiyorum zira formsuz Altay’ın yerine İrfan Can Eğribayat formayı hak eden bir isimdi.
İsmail Kartal geldiğinden beri daha dengeli, sahaya iyi yayılan, kısa paslarla rakip yarı sahaya yerleşip orada yaptığı üçgenler ile rakibi örerek set oyununu tercih eden Fenerbahçe, oyun anlamında gelişimini sürdürmeye devam ediyor.
Tribünlerde çıkan olaylar nedeniyle maça ara verilirken bu olayları irdelediğimiz zaman; Maribor taraftarının, Fenerbahçe taraftar grubunun pankartını alması ve buna refleksen Fenerbahçe taraftarlarının pankartını geri alması için hareketlenmesi -Geri alabildiler- ile polislerin müdahelesi bir oldu. Hangi temsilcimiz olursa olsun Avrupa’da UEFA tarafından Türk takımlarına karşı kolayca uygulanan yaptırımlar, her olayda suçlu çıkmamız, kesilen para cezaları, men edilmeler, FFP Kıskacının en çok yaşandığı ülke bizleriz. Bu durumda UEFA’nın “Medeniyet” ülkeleri olarak gördüğü ülkelerde acımasızca polis saldırılarına kadar yaşanılan problemler neticesinde hep suçlu bizi çıkartmalarına da artık alıştık diyebiliriz.
Maçın devamında Szymanski’nin mükemmel golü ve Tadic’in skoru belirlemesiyle Fenerbahçe 3-0 kazanmayı başardı.
Szymanski için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Szymanski transferinde daha eli belinde, taşınması gereken bir oyuncuymuş gibi düşünmeme rağmen Sebastian’ın topsuz oyunda, oyunun hem hücum hem savunma tarafını kusursuza yakın yapması, oyunu açma, pas dağıtımında ortalama üstü olması, half-space koşularına bir de şutörlüğünü katması Fenerbahçe için bu sezonun gizli kahramanı olacağı hissini daha şimdiden uyandırdı.
Fenerbahçe’nin oyununun 8-10 hafta adaptasyona ihtiyacı var. Fred ve Cengiz’in katılması ile oyun akışkanlığı, direkt oyun ve pas oyununda seviye olarak gözle görülür bir artış beklemekteyim.
Fenerbahçe’nin kadro uyumunu yakalaması ile birlikte Süper Lig için yeterli oyunu da oynayacağı kanaatindeyim.
Türk takımlarının harcadığı paraları göz önüne aldığımız takdirde; -Galatasaray’ın yıllık maaş tablosu 70 milyon eurolar, Fenerbahçe’nin bonservis olarak iki yıldır 45 milyon euro harcamayı göze almasını da etken olarak belirlediğimiz zaman artık Konferans ve Avrupa Liglerinde üstüne basa basa yarı final, finalleri konuşabilme cesaretinde olmamız da gerekmekte. Yoksa kendimizi dev aynasında görmeyi bırakıp bir an önce Avrupa’da ismimizi duyurmayı planlamamız gerekiyor.
BEŞİKTAŞ ZORDA OLSA KAZANDI! 20 AĞUSTOS BEŞİKTAŞ-PENDİKSPOR İDDAA TAHMİNİ