Milli Rezalet mi Milli Kahramanlık mı GÖRECEĞİZ! 6-1'i Hatırlatırım!

Türkiye A Milli Futbol Takımımız, en son Çekya engelini 2-1 geçerek adını son 16'ya yazdırdı.

Ancak gerek oynanan oyun, gerekse rakibin neredeyse maçın tamamında 10 kişi oynadığı bu maçtaki taktiksel hamleler ve değişiklikler pek çok kişi tarafından beğenilmedi!

Eleştiri yapıldığı anda ise "Hain misiniz? Türkiye düşmanı mısınız?" diyenler yüzünden bir şey de diyemiyoruz! 

Gruptaki 3 rakibimiz de bana kalırsa çok da aman aman rakipler değilllerdi, Gürcistan'ı 3-1 yendik ama akıl almaz, turnuvanın en şahane 2 golü ile 2-1 önde idik ve rakibin gol aradığı dakikalarda 3-1 bitti! 

Çekya ise 10 kişi kaldı ama net 3 pozisyonu kalecimiz Mert önledi! Yapılan değişiklikler takımı geriye götürdü ve taktiksel anlamda pek çok kişi milli takımı beğenmedi!

Üstelik sıradaki maç Avusturya ile son 16 turunda! Avusturya deyip geçmeyin zira hazırlık maçında 6-1 gibi bir skorla tanıştırdılar bizi! Turnuvada da sürpriz bir çıkış yaptılar ve pek çok kesimden beğeni topladılar! Aşırı dikkat etmemiz gereken bir takım!

Bütün bunlar yetmez gibi Hakan Çalhanoğlu ve Samet Akaydın'da sarı kart cezalısı olacaklar! Bu maçta Abülkerim ve Merih'in bireyse başarı ya da hataları epey konuşulacaktır! Samet Akaydın hata beklenen isim iken iyi performans verince zaten yerlere göklere sığdırılmıyor ama bu maç, telafisi olmayan bir maç olduğu için her şeye dikkat etmek lazım!

Arda Güler olayı da var da ona hiç girmiyorum! Barış Alper'in forvetteki rezil performansı ve Cenk Tosun'un ısrarla oynatılmayıp, son oynadığı maçta galibiyet golünü atıp kahraman olması da ayrı bir detay! Ancak o gol kimseyi yanıltmasın "Yürüye yürüye gol attık" çünkü rakip 10 kişiyle tabiri caizse bitmişti! Son kurşununu atmak istedi ama atamadılar, dönen top gol oldu! Her maçta bu kadar şanslı olamayız! 

Milli takımın buralara gelmesi elbette gurur hepimiz adına, elbette kahramanlık ancak bu kadar eksik varken, takımda oyun hüviyeti sorunu varken; Tarihi bir fark yiyebiliriz! Dikkat etmemiz gerek! Bunlara mutlaka önlem almamız lazım yoksa 6-1'in tekrarı bu turnuvada olursa, çok ciddi bir yıkım yaşarız. 

Bir de takımcılık adlı saçmalığı bırakalım! Fenerbahçe oyuncusu gol attı, asist yaptı diye elbette övünebilir ama diğer takım oyuncusu pas vermedi, gole sevinmedi falan diye niyet okuma işine girersek, evin yolunu bulamayız! Elbette herkes kendi oyuncusunu daha çok sevebilir ama bunu diğer takımlara ve oyunculara kötü niyet beslemeden yapmak lazım. Umarım ne demek istediğim tam olarak anlaşılır...

Milli takımımıza yürekten başarılar diliyorum ve artık "Atılan gol ve yenilen gol" olaylarının çok daha önemli olduğunu, takımların daha çok kısır futbol ama 1-0 olsun bizim olsun moduna geçeceğini hatırlatırım! Kadroların daha defansif ama aynı zamanda şapkadan tavşan çıkaracak isimlere gebe olduğu maçlara giriyoruz! İrfan Can Kahveci bugüne kadar oynamadı ama asıl şimdi tam da onun maçları başlıyor zira bu sezon Fenerbahçe'yi kaç kez ipten alıverdi şapkadan çıkardığı tavşanlar ile! Burada da şans verilirse, elinden geleni yapacaktır. 

Okuyan herkese teşekkürlerimi sunuyorum...

Saygılarımla, Mustafa Hoca...