GALATASARAY’DA TRANSFER STRATEJİSİ: SESSİZLİĞİN ARKASINDAKİ PLAN

Transfer dönemleri, taraftarlar için umutla endişenin kol kola yürüdüğü zamanlardır. Her gün gelen haberler, duyumlar, dedikodular sosyal medyayı sarar; futbol kamuoyu ikiye bölünür. Bir yanda “neden transfer yapılmıyor” diyenler, diğer yanda “sabredelim” diyenler. Galatasaray ise bu yaz dönemine alışılmadık bir sakinlikle girdi. Sessizlik ilk bakışta tedirgin edici olabilir ama bu sessizliğin ardında organize bir strateji yatıyor.
GALATASARAY ZATEN LİGİN ÜZERİNDE
Unutulmamalı ki Galatasaray, son üç sezonun ikisinde şampiyon oldu. Geçtiğimiz sezon ise ligin üzerinde bir futbol oynayarak ipi göğüsledi. Orta sahada Torreira-Sara-Lemina üçlüsü, ileri hatta Sane-Icardi-Barış Alper gibi isimler şimdiden şampiyonluk yarışında fark yaratabilecek bir kadro resmediyor. Yani bu kadro, bugünden sahaya çıksa, Süper Lig’de yine zirveye oynar.
O halde neden bu kadar acele edilsin? Galatasaray’ın hedefi sadece lig değil. Asıl odak Avrupa başarısı. Ve Avrupa’da başarı, günübirlik hamlelerle değil, sağlam temellerle gelir.
OSIMHEN DOSYASI: SABIR OYUNU
Transfer döneminin en çok konuşulan ismi hiç şüphesiz Victor Osimhen. Nijeryalı golcü, El Hilal’den gelen 50 milyon euroluk teklifi reddetti ama henüz Galatasaray’a da “evet” demiş değil. Peki neden? Çünkü Osimhen hâlâ karar aşamasında. Şampiyonluğun tadını çıkarıyor, tatilini yapıyor ve Premier Lig hayalini canlı tutuyor.
Burada Galatasaray yönetiminin yaptığı doğru bir hamle var: Masada kalmak ama taviz vermemek. Osimhen “evet” derse, transfer birkaç gün içinde biter. Aksi durumda plan B devreye girer. Galatasaray, onun ayarında veya en azından ona yakın kalitede bir golcüyle zaten temas halinde. Bu bekleyiş bir plansızlığın değil, bir hedef odaklılığın göstergesi.
KALECİDE SÜRPRİZ: DJORDJE PETROVIC
Kaleci konusunda da aynı bilinçli süreç işliyor. Bir dönem Ter Stegen’le temasa geçilmişti. Ancak yaş, maliyet ve kulüp talepleri Galatasaray’ı farklı bir yöne yönlendirdi. Chelsea’nin kalecisi Petrovic, kadro dışı kaldı ve ABD kampına dahil edilmedi. Bu, Galatasaray için fırsata dönüştü. Kiralama + satın alma opsiyonuyla bu transferi sonuçlandırmak istiyorlar. Ve şunu açıkça söylemek gerek: Petroviç, maliyet-performans açısından son derece mantıklı bir tercih.
ORTA SAHADA DERİNLİK ARANIYOR
Hakan Çalhanoğlu ve İlkay Gündoğan isimleri kamuoyunda çok konuşuldu. İlkay ile 1 yıllık maaş anlaşması hazır. Ancak yönetim hâlâ Hakan için Inter’in bonservis inadını kırmaya çalışıyor. Bununla birlikte, kamuoyunda konuşulmayan sürpriz bir orta saha transferi de gündemde. Norveç Ligi’nden bir isim… Bu oyuncu henüz medyaya sızmadı ama Galatasaray scout ekibinin öncelikli listesindeki yerini koruyor. Bu da bir başka strateji göstergesi: Sadece vitrin isimler değil, potansiyeli yüksek hamleler de hazırlanıyor.
STOPER, KANAT VE BARDAKTAKİ SON DAMLA
Stoper konusunda büyük bir ilerleme sağlanmış değil. Saçaboy ismi gündemde ama net bir gelişme yok. Kanatta ise işler Barış Alper Yılmaz’ın transferine bağlı. Leipzig’in 20 milyon euroya yaklaşan teklifi var. Eğer bu teklif 25 milyon euro ve üzeri bir seviyeye çıkarsa, Galatasaray o bölgeye çok güçlü bir takviye yapabilir. Belki de “etki oyuncusu” diyebileceğimiz bir yıldız gelecek.
FENERBAHÇE’YE BAKINCA GALATASARAY’IN YOLU DAHA NET
Transfer piyasasındaki tabloya genel olarak bakıldığında, Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki stratejik fark net şekilde görülüyor. Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi ön elemesi nedeniyle acil transfer ihtiyacı duyuyor. Ancak yıldız oyuncular ön eleme riski taşımadığı için tercihlerini Galatasaray gibi doğrudan grup aşamasında yer alan takımlardan yana kullanıyor. Bunun da etkisiyle Fenerbahçe'nin teklif götürdüğü birçok isim geri çeviriyor.
Bu nedenle Galatasaray'ın acele etmeme kararı yalnızca bir konfor değil, aynı zamanda bir avantaj.
SONUÇ: AZ AMA ÖZ HAMLELERLE AVRUPA’YA
Galatasaray, bu transfer dönemini ağır ama doğru adımlarla yürütüyor. Yönetim, taraftarın baskısını elbette duyuyor ancak bu baskıya boyun eğmeden ilerliyor. Çünkü Avrupa’da kalıcı başarıyı hedefleyen kulüpler, sosyal medya rüzgarına göre rota değiştirmez. Her adım hesaplı, her hedef net.
Panik etmeye gerek yok. Galatasaray sabırla, akılla ve hedefe odaklı şekilde yoluna devam ediyor.
Ve bu yolda, bazen sessizlik en büyük göstergedir: İşler ciddiye bindi demektir.

Saygı ve sevgilerimle
Erdal Bozkurt