Böyle olmasını Okan Buruk istedi: Korkarsan kaybedersin

Böyle olmasını Okan Buruk istedi: Korkarsan kaybedersin

Süper Lig’in 37. Haftasında Galatasaray kendi sahasında Fenerbahçe’yi konuk etti. Bu mücadele çok şey ifade ediyordu. 1 puanın Galatasaray’ı şampiyon yapacağı maç farklı noktaya gitti.

Maçın başındaki ilk 11’ler açıklanırken Okan Buruk’un kazanan ilk 11’i bozmak istemediğini gördük. Diğer yandan İsmail Kartal ise eksik kadro ile defansif bir kadro tercihi ile oyuna başladı. Galatasaray’ın farklı kazanacağını düşündüğümüz maç hakem Arda Kardeşler’in düdüğü ile başladığında çetin geçeceği belli oldu.

Fenerbahçe iyi savunma yaparak geçiş oyunu ile etkili olmaya çalışırken Galatasaray ise ön alan presi yapmayarak 1 puana razı olduğunu gösterdi. Fenerbahçe geriden oyun kurmakta zorlanıyor. Okan Buruk Fenerbahçe’nin geriden oyun kurmayacağını ve uzun toplarla çıkacağını bildiği için ön alan presini ikinci plana bırakmış. Fakat hesaba katmadığı bir şey vardı ki o da Galatasaray’ın savunma oyunu oynamayı bilmediğidir. Galatasaray ne zaman savunma yapıp hücum oyununda vazgeçtiyse o zaman puan kaybetti. Maçın başından itibaren gereken baskıyı yapıp oyunu 3. Bölgeye yıksaydı bence Fenerbahçe buna dayanamazdı. Ama Galatasaray geri çekilerek Fenerbahçe’nin ekmeğine bal sürdü adeta.

Dengeli giden maçta 21. Dakikada Djiku kırmızı kart gördü. Aslında ilk sarısı kırmızı kart ama Arda kardeşler kırmızı yerine sarı gösterdi. İkinci pozisyonda ise itiraza gerek yok net sarı kart. Djiku kırmızı kart gördükten sonra Galatasaray’ın rahat kazanacağını düşünürken bir anda neye uğradığımızı şaşırdık. Önde baskı yok, kanat organizasyonu yok, hücum aksiyonu yok, geriden oyun kurma becerisi yok, bekler berbat ki hele ki Köhn! Rakip 10 kişi ama sanki sen 10 kişi gibi oynuyorsun. 52 bin taraftarın önünde rakibin 10 kişi kalmış ve şampiyonluk maçı! Fakat sen kazanmak istemiyorsun. Kazanmak istemiyorsun diyorum çünkü kazanmak isteyen takım böyle ruhsuz görüntü veremez.

Maçta analiz edeceğimiz çokta pozisyon yok gibi. Sıkıcı ve durağan bir derbi oldu. Fenerbahçe sabretti ve 3 puanı aldı. Galatasaray ise aman nede olsa rakip 10 kişi kalmış ve biz 1 puan alır şampiyon oluruz havasındaydı. Okan Buruk bu takıma hiç mi Galatasaray ruhunun ne olduğunu anlatmadı?

Galatasaray en kötü kadrosu ile Fenerbahçe karşısında direnç gösterdi. Belki de Galatasaray tarihinde en değeli kadro diyebileceğimiz bu kadro rakip kaleye isabetli şut çekemedi! Yazık hem de çok yazık!

Gelelim Okan Buruk’a… Okan hoca maça müdahale etmekte yine geç kaldı. Eğer büyük hoca olacaksan bu maçlarda olacaksın. Oyuna yerinde müdahale edeceksin. Rakibin 10 kişi ve senin stoperlerin oyunu kuramıyor. Oyun Abdülkerim Bardakçı’yı çağırdı. Orta sahaya geçiyorum Demirbay rezil oynuyor ama 74’te oyundan alınıyor. Derrick Köhn Galatasaray’da ki en kötü performansını oynuyor ama sen 73’e kadar sabrediyorsun. Peki 80’de Nelsson – Zaha değişikliği neydi? Dakika 55-60 arası Nelsson-Abdülkerim Bardakçı, Demirbay-Berkan Kutlu, Ziyech-Aktürkoğlu değişikliği oyuna heyecan getirmez miydi? Bu rehavet nereden geliyor? Olmaz! Olmamalı!

Açık konuşayım oyun anlamında Fenerbahçe 3 puanı hak eden taraf oldu. Galatasaray kazanmak isteseydi böyle oynamazdı. Rakibini hafife aldın ve cezanı kestiler. 

En çok zoruma giden de Mert Hakan denen karakteri olmayan şahısa malzeme verilmesi oldu. Bu adam gülerek çıktı ya bu stattan. İşte bu en çok zorumuza giden taraf oldu. Maç boyunca provokatörlük yapan ve taraftarları kışkırtarak oyunu soğutan bu şahıs resmen şampiyon olurcasına sevindi. Tabi böyle adamlarda Galatasaray’ı yenmenin kendileri için şampiyonluk olduğunu düşünüyor. Kendinden iyi ve kendinden başarılı bir takımı yenince sevinmen doğal ama bu kadarı da seviyesizlik oluyor.

Maçla ilgili fikirlerimi beyan ettim ama Ali Koç’a değinmezsem rahat edemeyeceğim. Takımına güvenmeyip maça gelmeyen ve kazandıktan sonra iyi gün dostu gibi stada gelip takımı tebrik etmesi kadar anlamsız bir hareket yok. Bir de bunun üstüne şehir eşkıyası gibi sahaya çıkıp Galatasaray çalışanını darp etmeye çalışması… Bu ülke sahipsiz mi bu kadar? Bunlar kime güvenip bir insanı tehdit edip birde üstüne darp ediyor. Peki hacı İsmail’in oğlu bu cesareti kimden aldı? Trabzon’da cazbedici ceza verilseydi bunlar olurmuydu?

Türk futbolunun bir beka sorunu varsa o da Ali Koç’tur. Ali Koç’u Türk futbolundan uzaklaştırmak lazım. Para akıl kazandırmaz. Yalı çocuğu olmak ülkeyi yönetmek anlamına gelmiyor.

Saygı ve sevgilerimle

Erdal Bozkurt