Fenerbahçe 3-1 Maribor | İşin Sonu Nereye Varacak?

0

Fenerbahçe karşısında ilk turda karşılaştığı gibi basit, Galatasaray’ın 3-0 yendiği rakibinin liginden olduğu içinde fark atılacak düzeyde kolay bir takım olarak gördüğü ve rotasyon kadrosuyla çıktığı maçta rakibi Maribor’u 3-1 yenmeyi başardı. Açık söyleyeyim ilk 15-20 dakika rakip için “Bunlar epey tehlikeliymiş” dedim ama sonrasında Fenerbahçe gerçek gücünü gösterdi. Sadece ama sadece maç boyunca verilen 1 tek pozisyonda yenen gol de olmasa, her şey gayet güzel diyecektik. Kısa ve öz olarak da şunu deyim; İsmail Kartal’ın dersine iyi çalışması, İsmail Yüksek’in olağanüstü performansı, Szymanski’nin neden o kadar bonservis ile alındığı kanıtlaması ve takımın giderek daha iyiye giden performansı.

Kaldı ki bunlar dışında Becao’nun ilk maçtan aldığı geçer not, Tadic’in “Ben sol kanatım, beni solda oynatın” diye yalvarması, Batshuayi’nin “Dzeko as forvet olabilir ama ben de buradayım” çığlığı ve daha nicesi…

Ama bir olay var ki Düşman yapmaz” denecek seviyede. Taraftarın İrfan Can Kahveci’yi tribünden ıslıklaması, yuhalaması ve tepki göstermesi. Üstelik kaçn bir gol yokken, harcanan bir pozisyon yokken, sahada maça küsme yokken, mücadeleyi bırakma yokken vs! Aksine İrfan Can öyle bir pas attı ki Dzeko’ya “İşte bunlardan istiyoruz” dediğimiz türden. O gol olsa maçın adamı seçilir diyeceğimiz türden ama yine de maçın adamı oldu İrfan Can Kahveci. Hem de boş kaleye de olsa attığı golle oyununu taçlandırarak. Peki ya bu olaylar niye oldu? Sebebi çok basit! Galatasaray, yıllar önce yediği transfer çalımının acısını çıkarmak ve intikam almak istiyor, haliyle de kendine Fenerbahçeli diyen kişileri gazlayıp, boş ve epey büyük bir beklenti oluşturuyor. Hal böyleyken oyuncu 1 gol 1 asist ya da 2 gol 1 asist de yapsa “Daha iyisini yapacak” diyen taraftarımız ile istediğini ele geçirmeye çalışıyor. Fenerbahçe yönetiminden tek dileğim; Bunları tespit edip tek tek kombinelerini iptal etmesi! Eğer bu olay 2. kez olursa vay tribünlerin haline. Kaldı ki okul açık falan da epey tepki gösterdi ve hadi sıkıysa bir daha yapın dediler!

Maça dair de şunu özellikle belirtmek istiyorum ki; Fenerbahçe şu anda %30! Bu haliyle bile 3-1 kazanıyor ama 3 net pozisyonu cömertçe harcayıp, olmadık pozisyondan gol yiyerek! Tabiki bunlar bir nevi hazırlık maçı gibi de düşünülebilir ama olması gereken şu ki bu maçlardan çıkarılacak dersler, sezonun kaderini belirler. İyi dersler çıkarmalıyız.

Mesela; Joshua King ile “OLMAZ!” 4 Milyon Euro veren kulüp var, tutmanın lüzumu yok elde. Gönder gitsin!
Tadic ortada olmaz, bu sefer sol kanat bomboş kalır! Luan Peres kendi çapında iyi hoş ama Becao ile birbirini tamamlayan stoper olamazlar zira ikisinin de geriden oyun kurma becerisi yok. Djiku o formayı alır ve vermez kimseye! Ferdi solda sanki sırıtıyor gibi. Tamam Osayi sağda iyi hoş ama bence burada Oosterwolde’nin gidecek olmaya yakın olması duyumu da var zira bu maçta bile oynamıyorsa, gözden tamamen çıkarılmıştır. Luan Peres bugün gitse ve yerine kiralık dahi olsa Merih Demiral gelse, Fenerbahçe stoperleri rakipleri kemirir. Hatta kalede Altay da olsa İrfan Can da olsa hatta Sibel Can dahi olsa epey az gol yiyen bir hat olmuş olur.

Soru İşaretleri; Dzeko’ya gol atamayınca laf eden bir kesim var. Futboldan anlamaları cidden imkansız bunların. Dzeko komplike bir forvet. Nasıl deyim takımın beyni gibi de düşünebilirsiniz. Onu çok yönlü ele alın.

Fred geldi, hayırlı olsun. Fred ile uyumlu bir orta saha çekmek gerekecek. Bence bu isim 6 numara olacak. Gündemdeki isimlere bakarsak Ndidi, Bissouma, Ndombele, Krunic ve diğerleri. Bunlardan hangisini istersin derseniz Soucek isterim ama o da asla gelmez. Ondan sonra da Ndombele ismini isterim. İyi de bunlar gelirse İsmail yedek kalır? Böyle kaliteli isim yedek kalır mı hocam? Cevabım çok basit “Fenerbahçe kadrosu; Aslarıyla ve yedekleriyle kaliteli olmak zorunda! Yedekler kalitesiz olursa ya da aslar, bu iş mutlu sonla bitmez” Ayrıca formayı hak eden giyer isim değeri yüksek olan değil.

Son olarak da; İkinci maç için ciddi avantajımız var, Fred, Serdar Aziz falan eklenemeyecek kadroya haliyle ama en azından ikinci maçta Umut Nayir gibi isimleri görebiliriz. Orada da mutlak hedef galibiyet ama bakalım işin sonu nereye varacak?

Okuyan herkese teşekkürlerimi sunuyorum…

Saygılarımla, Mustafa Hoca…